21 Aralık 2011 Çarşamba

Dosta Name

     Ellerimiz kirlenmişken tutuştuk biz sevdiklerimizle.. Birbirimizden sandık da yanıldık.. Kendimizdendi tüm pasaklılığımız..Bilemedik, yenildik..Oysa ki biz el değmemiş sevdalar beslerdik kimseleri almadığımız arka bahçemizde..Şimdi ise gün yüzü görmemiş nefretler gizliyoruz içimizde, sessiz kasırgalarımızla üstlerine göndermek üzere..Bir rüzgarın uğultusunda duyulabilir sessizliğimiz..Ya da tenlerine düşen bir kar tanesinin erirken ardında bıraktığı buruk soğuklukta hissedilebilir yangınlarımız..Ateşe düşme pahasına koşmuştuk ya hani..Ayaz gecelerde hissedecekler kimsesizliklerini..Şimdi biz sevgimizin içinde boğduk sevdiklerimizi..Aşkımızın ateşinde yaktık nefes almayan bedenlerini..Ve yüreğimizin derinlerine savurduk küllerini..Bu yüzden onlar, hep kalbimizde kalmaya mahkum ve bizde mecburuz bilmemeye yerlerini..Hayalimizde ki aşktan hasıl etmiştik biz ''kendimizce'' en değerlilerimizi..Her gülüş bir doz daha zerk etti damarlarımıza ve her gidiş bir düşüş oldu güneşli gökyüzünden karanlık ara sokaklara..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder