22 Aralık 2011 Perşembe

Şimdi hayat?

Üstada sormuşlar:
-Kalbi kırılan biri yeniden sevebilir mi?
Tabi ki demiş üstad şüphesiz sevebilir..
Küçümsemişler anlamayanlar,
-Siz hiç kırık bir bardakla su içebilir misiniz ? demişler..
Üstad:
-Siz hiç bardağınız kırıldı diye su içmekten vazgeçebilir misiniz?
 
 
 
      Her birimizin dilinin ucunda hayata dair, dünyaya, evrene dair sustukları vardır.. Bilimle ilgilenmek, güncel olaylara duyarlı olmak, politikaya hakim olmak yahut kendini sanata adayarak yaşadığı zaman-mekan'dan sıyrılmak.. Picasso'ya kafa patlatıp Mona Lisa'yı anlamak, Can Yücel'le demlenip Dostoyevski'yle kumar oynamak, Nietzsche'yle delirip Edip Cansever'le yatışmak, Bukowski'yle ayrılıp Nazım Hikmet'le özlemek, Rodion Romaniç'le suç işleyip Raskolnikov'la ceza çekmek, Karl Marx'la tartışıp Maksim Gorki'yle devrim yapmak, Adam Smith'i feyzalıp Platon'la devlet kurmak, Beethoven dinledikten sonra Diyojen'le sabahlamak, Özdemir Asaf'la çilingir sofrası kurup Orhan Veli'yle ''rakı şişesinde balık olmak''.. Bir idam mahkumunun son gününü yaşamak..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder