Tomayla tekerlekli sandalyesinde oturan yaşlı adama su sıkıp düşüren
devlete karşı çıkmak samimiyetsizlikse samimiyetsiz olmaya razıyım. Parkta
yakaladıkları grubu göz altına almak yerine bayıltana kadar saatlerce gaz
bombası atan devlete karşı çıkmak provokasyonsa provokatörüm. Evinde tencereye
kaşık vuran kadının camından içeri biber gazı atan devlete karşı çıkmak
teröristlikse ben teröristim. Yakaladıkları gençlere otobüslerde işkence edip serbest bırakan devlete
direnmek nankörlükse nankörün atla koşturanıyım. Bana hakaret eden devlete
ayaklanmak çapulculuksa seve seve çapulcuyum. Vatanı bölen, memleketi parsel
parsel satan, siz ve onlar diye halkımla arama sınır koyarken, hayatıma
müdahalede sınır tanımayan, yalancı, düzenbaz, gözümün içine baka baka türlü
oyuna başvuran, kendini benden daha zeki, daha akıllı zanneden, bir söylediği
bir söylediğini asla tutmayan devletin, defolup gitmesini istemek hainlikse
evet ben vatan hainiyim. Ne güzel demiş üstat, ‘’Yazın üç sütun üstüne kapkara
haykıran puntolarla, Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala! ‘’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder